Kültürel Detaylar

Halk Oyunları

ŞIRNAK İLİ VE ÇEVRESİ HALK OYUNLARI

 

Şırnak ve ilçelerinde oynanan oyunlar,genellikle davul zurna eşliğinde oynanır.Son yıllarda ise bağlama,cümbüş ve darbuka da çalınıp,eşliğinde yöresel oyunlar oynanmaktadır.

 

YÖREDE OYNANAN BAŞLICA OYUNLAR: 

 

1-İKİ AYAK: Davul-Zurna eşliğinde,eller serçe parmakları ile tutulur.Önce sağ ayak öne vurulup,yana atılır,sol ayak yanında devam eder ve tekrar sağ atılır,sol ayak sağ ayağın yanına gelip birleşir.Sonra sol ayak bir geriye atılıp sağ yapıştırılır.

 

2-ÜÇAYAK: Eller serçe parmakları ile tutulur.Oyuna sağ ayakla başlanır ve sağ ayak yere vurulur.Üç adım,sağ,sol,sağ,sol,sağ adımlar atılır ve sol ayak sağın yanına getirilip yanaştırılır.Sol ayak geriye atılırken.sağ ayak yanına getirilir.

 

3-YERİNDE : Hareketli bir oyun olup,büyük adımlar atılmadan oynanır.Kollar birbirine geçirilipel parmakları ile arkadan tutulur.Eller kalçaya yakındır.Omuzlar birbirine değmiştir.Sağ kol,daima yandakinin sol kolu üzerine binmiştir.Oyun,yine önce sağ dizin hafif kıvrılması ile başlar,dizler kırılarak müzik ritmine göre sık sık dizlerin kırılması ve omuzların titrek hareketleri ile devam eder.Müzik hareketlendikçe,diz kırılması ve omuz hareketleride hızlandırılır.Adımlar arada bir hafif atılır.

 

4-ŞİHANİ : Genellikle 8-10 kişi ile oynanır.Kollar el parmaklarının birbirine geçirilmesi ile tutulur.Önce sağ ayak yana atılır.Sağ ayağı sol ayak,sağ ve sol olmak üzere üç adım yana atılır.Ani bir hareketle kavis çizilerek öne bakılın ve sol ayak atılarak,ayaklar önde yanaştırılır.Solla önde başlanır.Sağ ve yine sağ ayak atılar.Sonra sol ayak atılarak hep beraber öne doğru eğilirler.

 

5-BABLEKAN : Önde serçe parmakları tutulur.Önce sol ileri olmak üzere,sağ ve sol ayaklar atılır.Tümü öne olmak üzere üç adım atılır.Sonra sol,sağ ve sol ayaklar olmak üzere bu sefer geriye doğru üç ayak atılır.Böylece beraber geriye ve ileriye bu hareketler seri olarak devam eder.Çalgı hızlandıkça bu hareketler daha atak ve seri devam eder.

 

6-SINVAN : Eller yine serçe parmakları ile tutulur.Sol ayak yana açılır ve üç kere yere vurulur.Ani hareketle sağa dönülür.Sonra sağ açılır ve sağ ayak,sol ayak ve sağ ayak olmak üzere üç kere yere vurulur.Bu arada eller ve omuzlar yapışık olur.Sağa dönerken eller yapışık olur,ancak omuzlar oldukça birbirinden ayrılarak açılır.Oyunun önemli bir özelliği şudur;ikinci kez tekrarlandığında eller,belli aralıklarla çırpılır ve tekrar tutuşulur.Diğer bir özelliği de üçüncü tekrarda eller bele dayandırılır ve ani bir hareketle tekrar bele dayandırılır ve ani bir hareketle tekrar eller tutuşulur.Yani,birinci safhada eller

birbirine yapışık,ikinci safhada eller çırpılır,üçüncü safhada eller bele tutulur ve biter.

 

7-KULUNGİ : Şırnak ve ilçelerinde oturan göçebelerin bir oyununur.Bir kişi ortada oynarken,etrafındaki halkı,kollarını turnalar gibi açarak oynarlar.Daha sonra ani bir hareketle,turnalar gibi ötüşerek ortadakini döverler.Bu oyunun verdiği mesaj şudur; sürüden ayrılanın cezalandırılmasıdır.

 

8-AĞIR :  Genellikle yaşlı ve orta yaşlıların oynadığı bir oyundur.Eller omuzlar üzerinde tutulur.Çalgı ağır bir şekilde çalınır.Oyun ritmi çalgıya uyarak.sağ ayak üzerine hafif meyil edilerek yaylanır,daha sonra geriye doğru tekrar doğrularak öne adım atılır.Arada bir nara atılır.

 

9-BERİTE : Eskiden beylikler arasında çıkan savaşlardan önce ve sonra oynanırdı.Çalgı içli ve ağır çalmaya başladığından eller yanda tutulur ve bir nara ile başlar.Önce geriye doğru gerinilir,sonra dizler üzerine yaylanarak hafif bir adım atılır,akabinde birbirlerinin yüzüne bakarak nara atarlar.


El Sanatları

Asırlar boyu köylerde ve göçebe çadırlarında, klasik kilim tezgâhlarında elle dokuma sonucu üretilen Şırnak (Jirki) ile (Guyan) kilimleri, Valiliğimiz tarafından hazırlanan proje çerçevesinde “Teknik ve Bilimsel” metotlarla ve usta öğreticiler gözetiminde, ”Gerdirmeli Tip” tezgâhlarda dokunmaya başlanmıştır.

İlimiz genelinde yaygınlaştırılan Şırnak kilim dokumacılığı, büyük bir gelişme göstermiştir. Kilimlerimize olan talepler günden güne artmaktadır. Ünü ülkemizi aşmış olup, dış ülkelere ulaşmıştır.

Motif ve desen zenginliğinin sıra, sıra dokunduğu “Şırnak Kilimleri” hakiki yün iplik ve kök boya uygulamasıyla, el emeği göz nurunun sergilenmesidir. Şırnak kilimlerinde kullanılan tüm desenler yöreye hastır. Şekillerini, bölge insanının yaşantısından, doğanın şekil ve özelliklerinden esinlenerek yaratmıştır.

Şırnak kilimciliğinde kullanılan desen ve motifler takriben elliye yakındır. Bazılarını sıralarsak: BEKİK, CANBEZAR, ÇILGUL, GULA GUHARUK, GULSARİYE, GULHEZAR, JİRKAN, JİRKİ, KESNEKER, LÜLE, SERHEŞTİVİK, ÜLİSİ, ÜRİSİ, GULSARİYADÜGUL, GAMAZK, GUYANİ, ŞAMARATİLİK, ŞAHBARAN, ŞAMARİ, TİLİK, KEVJAL, TAYRIK, HELİN, GÜLÇİN, GULŞIVAN, BELİTANİK, GUPALEÇILDAR.

Valiliğimizce Mart 2004 tarihinde başlatılan Jirki kilim dokumacılığı kursuna İl Merkezinde 43, Beytüşşebap ilçesinde 50, Cizre ilçesinde de 25 kursiyer kurslara devam etmektedir. Ayrıca Valiliğimizce tanıtım amacıyla hazırlanan katalog çeşitli yerlerde halka, ilgi duyanlara dağıtılmaktadır.

 

2-ŞAL ŞAPİK

a) Şal-Şapik Kumaşının Hazırlanışı:

Tiftik keçisinden elde edilen ve “gej” adı verilen yün, büyük kazanlar içerisinde işçi kadınlar tarafından ilkin temizce yıkanıp kurutma tezgâhlarında kurumaya bırakılır. Kuruyan gej, işçi kadınların ellerine bu sefer de ayıklanmaları için gelir ve elle ayıklanarak taraklanacak hale getirilir. Ayıklanmış gej, sabit ayak bir tahtaya işlenmiş tel ya da çivi taraklarda kıl kıl taranıp boyanmaya hazır hale getirilir.

Özel yöntemlerle çok kısıtlı miktarlarda elde edilen doğal kök boyalar, bölgenin ustaları tarafından şal-şapik üretiminde kullanılacak yünün, yani gej in boyanması için yine büyük kazanlarda özel olarak hazırlanır. Gej, bu büyük boya kazanlarında boyanın iyice içine işleme- si için belirli bir süre bekletilir. Kıvamı şal-şapik ustalarınca belirlenen boyama aşamasından sonra boya kazanlarından alınan gej, kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra tekrar içi 50-55 derece sıcaklıkta suyla dolu olan kazanlarda yıkanmaya verilir. Tekrar kurutma tezgâhlarına alının gej, kurutulmuş halde iplik yapımı aşaması için yine işçi kadınların hamarat ellerine teslim edilir. Gej in iplik haline getirilmesi, işçi kadınların kullandığı teji adı verilen ucu topuklu, çengeli kalem şeklinde bir çubukta uzunca bir süre sarmalanarak gerçekleştirilir. Gej, Teji nin ucundaki çengele tutturulur ve dizde kıvrılarak boşlukta sallanmaya bırakılır. Uzun ve zahmetli bir süreç olan bu işlemden sonra gej eğirilmiş ve iplik haline Gej bu işlemden sonra artık çok ince bir ipliğe dönüşmüştür. Ancak bu ipin işi henüz bitmemiştir. Bu iplikten şal şapik üretilebilmesi için üzerinde birkaç işlem daha yapılması gerekir. Son şeklini almak üzere bu ip, ustalarca tifillenmeye alınır. Tifillenmiş ip, artık tezgâha işlenmeye ve şalşapik e dönüşmeye hazırdır.

Yine bu işin ustalarınca tezgâhta ilmik ilmik işlenir. Elde edilen kumaşın deseni, rengi ve diğer bir takım özellikleri sadece bu yöreye özgüdür ve yalnızca şal şapik üretiminde kullanılır. Şal Şapik, genişçe bir pantolon, yelek ve içyelek ten oluşan, yalnızca Şal şapik için üretilen bu kumaş, önceleri yalnızca bir erkek kıyafeti olan şal şapik yapımında kullanılırdı. Ancak son zamanlarda yörenin kadınları da şal şapik kumaşını kendi giysilerinde kullanmaya başlamışlardır. Böylece şal şapik kumaşının kullanım alanı çeşitlenmiş ve renklenmiştir. Artık bu özel kumaştan kadınlar için ceket ve etek de yapılmakta

dır. Erkekler için ise şalşapik in yanısıra ceket ve kravat da üretilmeye başlanmıştır. Bütün bu ürünler, yalnızca bu yöreye özgü şal şapik ten üretildiğinde, kadın erkek bütün yöre halkı tarafından büyük rağbet ve ilgi ile karşılanmakta ve talep edilmektedir.

 

b) Şal-Şapik Kumaşının Etkin Olduğu Dönemler:

 

Fabrika dokumacılığının etkin olmadığı dönemlerde Şırnak ve yöresindeki vatandaşların çoğu geçimini Şal-Şapik kumaşını dokuyarak sağlarlardı. Hayvancılık yapan tiftiğini satardı. Ev kadınları Şal-Şapik ipinin yıkanması eğrilme ve boyanması işini Yapılan Şal-Şapik kumaşı halkın tercihlerine göre dokunduğu ve her motifin kendine göre anlamı olduğu, düz desenlerle yapıldığı anılmakta ve beğenilmektedir. En beğenilen motifleri TİYARİ, BIRKEYİ, BINEFŞİ, PUŞTPEZİ, ESLİ, ŞİGUYİ, BEKIBEGİ, SEMEKÜK, BENÇ MEKÜK, DRELİ, KARMA RENK olanlardır. Ayrıca kişiye özel de yapılabilmektedir.

 

c) Şal-Şapik Kıyafeti:

 

ŞAL : Erkeğin boyuna göre dikilir. Geniş boru paçalı olup pantolon olarak giyilir.

ŞAPİK : Göynek yani gömlek yerine geçen kollu giysidir.

YELEK : Bilinen yelek şeklinde dikilip şapiğin üstüne giyilir.

Şal-Şapik giysisinin diğer aksesuarları da bu giysi ile birlikte takılıp giyilir. Bunlar Kras-Levendi ve Şelem’dir.

Şal-Şapik kumaşının önemli özelliklerinden biri de yazın serin kışın sıcak tutmasıdır.

Tarihi önemi olan bu kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması aynı zamanda bu sanatı icra eden kişilerin bütçelerine ekonomik bir katkıda bulunulması amacıyla Valiliğimizce açılan Şal-Şapik dokumacılığı kursunda 12 gencimiz bu sanatı öğrenmektedir.

 

3-İPEK HALICILIĞI
Valilikçe hazırlanan proje çerçevesinde Şırnak il merkezinde İpek Halıcılığı kursu açılmış olup 16 adet kursiyere bu sanat öğretilmeye çalışılmaktadır. İpek halı ebatlarına göre birkaç kısma ayrılır. Bunlar 40 lık, 60 lık, 80 lik, 90 lık ve metreliktir. 40 lık halıya bir kişi, 60 lık halıya iki kişi, 80 lik halıya üç kişi, 90 lık ve metrelik halıyı dört kişi dokuyabilmektedir.

40 lık halıyı bir ayda, 60 lık halıyı iki ayda, 80 lik ve 90 lık halıyı 5 ayda metrelik halı 6 ayda bitmektedir. Bu tür halılarda Havuzlu Bahçe, Yedi Dağın Çiçeği, Asma Kapı, Çeşme Bülbül, Sihirli Vazu, Pelin, Yedi Dağın Gülü, Şule, Bir Demet Gül, Bengü, Sezarın Mezarı desenleri kullanılmaktadır.

Halıların desenleri 10-12 karttan ibarettir. Bu kartlar 900 ile 1200 sıradan ibaret olup, kişiler bu halılarda 12 veya 14 sıra yapmaktadır. 40 lık halı 450 ilme, 60 lık halı 630 ilme, 80 lik ve 90 lık halı 950 ilme ve metrelikte 1200 ilmedir. Bu ipek halılar genelde yurt dışına pazarlanmakta olup, Döviz getirisi daha çok olduğundan yurt içinde kullanılmamaktadır. Bu halılarda ipek ipliği kullanılır. Halılar 15 ve 20 tane renkten oluşmaktadır. İpek halı çok özenle dokunmalı ve çok temiz olmalıdır.

 

4-DİĞER DOKUMA ÜRÜNLERİ




Çeşitli Dokuma ve kilimler
a) Parzun

Eskiden bayanların çok amaçlı bebek yiyecek ve benzeri eşyaları sırtlarında taşımak için kullandığı bir çanta türüdür. Halen günümüzde kırsal kesimde bayanlar kullanmaktadır. Daha çok şehirde yaşayan bayanların kullandığı ve özenle süslediği bir taşıma aracıdır.

 

b) Hurcizin (At Heybesi)

 

Yörede genellikle at ve motosiklet üzerinde eşya koymaya ve taşımaya yarayan ve iki tarafa sarkan bir çanta türüdür.

 

c) Turik

 

Bu heybeyi kadınlar işe giderken sırtlarında çocuk ve diğer hafif eşyaları taşımak için kullanırlar.

 

d) Mizer

 

Örtü amaçlı yapılmaktadır. Genellikle yünden yapılır. Evlerde yatak ve diğer benzer eşyaları örtmek için battaniye yerine de kullanılmaktadır.

 

5-OYALAR

 

Oya süslenmek amacıyla ve taşıdıkları mesajlarla bir iletişim aracı olarak kullanılan iğne, mekik, tığ, firkete gibi aletlerle yapılan bir el sanatıdır. Genellikle aynı tür iplik kullanılan bu tekniklerde iplikler halka haline getirilir. Zincir çekilir birbirine bağlanır, düğüm atılır, bazen boncuk, pul ve payet kullanılarak şekillendirilir. Her tekniğin kendine has güzellikleri zardır.

Başlıca oya çeşitlerin şu şekilde sıralayabiliriz.

İğne oyaları, Boncuk oyaları, Koza oyaları, Yün oyaları, Mum oyaları, Dokuma oyaları, Tığ ve Firkete oyaları.

Şırnak yöresinde en çok tığ ve boncuk oyaları yapılır. Malzemesi genellikle tığ, ipek ve pamuk iplikleridir. Oya ile yapılan bazı desenler sadece Şırnak’a ait olup başka yörelerde görülmemektedir. Bekar kızlarımız bu oyaları yazmaya veya tülbentlere işleyerek giyerler. Yaşını almış bayanlarımız bunları takmazlar. Evli bayanlar kıtan denilen eni otuz santim boyu beş metre ince boncuklarla işlenmiş kıtan (tülbent) giyerler.

 

6-ÇORAPLAR

 

Anadolu çorapları renk motif ve malzeme bakımından her bölgede kendine göre bir karakter gösterir. Şırnak çoraplarının da kendine has renk, motif ve özellikleri vardır. Çoraplardaki örgü biçimleri ve motifler, ören kişinin duygu ve düşüncelerini dile getirir. Çoraplardaki motifler, bazen sosyal bir olayı ve ilişkileri bazen duygusal yoğunlukların, bazen de doğadan alıntıların aynasıdır.

 

 

7-AYAKKABILAR

 

Eskiden Şırnak ili ve ilçelerinde erkek ve bayanların giydikleri ayakkabılar, çarık, kalık ve Reşık idi.

Çarık : Tabanı araba dış lastiği, üstü ise yün iplikle örülü ve iki uzun bağı mevcuttu.

Kalık : Tümü yumuşatılmış keçi derisinden yapılır. Keçi derisi yumuşatıldıktan sonra ince, ince kesilerek iplik haline getirilir. Bu ipliklerle ayakkabı şeklinde örülür. Bağları da bu ipliktendir.

Raşık : Ana malzemesi tiftiktir. İplik haline getirilen tiftik aynı patik yapılır gibi örülür. Özel taraklarla kabartılır. Giyinişi hafif ve çok rahattır. Yöremizde kullanılan bu ayakkabılar çok sağlıklı olup, ayağımızı yazın serin kışın sıcak tutar. Artık bu ayakkabılar giyilmediği gibi yöremizde de modern kıyafetler gibi modern ayakkabılar giymektedirler. Ancak mahalli kıyafetler, yöreye has özel günlerde, düğünlerde bazen giyilmektedir. En çok kullanılan renkler beyaz ve krem renkleridir.

 

8-TAKILAR

 

Bayanlar takı olarak hızma, kulağa Berguher (Küpe tipi), saç kâküllerine serkezi, ayağa Halhal, boyuna gerdanlık ve bele de altın kemer takarlar.

 

 

TANITIM FAALİYETLERİ

 

Yukarıda belirtilen el sanatlarımızın tanıtımı, yaşatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla, Valiliğimizce tanıtım kataloğu hazırlanmış ve ayrıca il merkezinde “Şırnak İli El Sanatları Tanıtım ve Teşhir Merkezi” kurularak halkımızın hizmetine sunulmuştur. 


Giyim Kuşam

Şırnak ve ilçelerinde genel olarak erkeklerin giysisi Şal-Şepik,kadınlarınki ise fistan (Entari) dir.Ancak gün geçtikçe bu giysilerin yerini,takım elbiseler ile diğer kadın giysileri almaktadır.Yaşlı erkekler ile orta yaşlılar daha çok şalvar ve ceket giyerler.Fakat yeni de Şırnaklıların vazgeçemediği giysi Şal-Şepik tir.Şal-Şepik,çok ince tiftik ipliğinden,Şırnak ve çevresindeki ustalarca dokunmakta ve özel bir stilde diktirilip giyilmektedir.Şal-Şepik,yelek ve şelema olmak üzere dört parçadan oluşur.Ancak altta giyilen ve fanila yerine geçen kırasta giyilip bunun kol ucuna iliştirilmiş levendi denilen bir parçası daha bulunmaktadır.

Şal,geniş boru paçalı olup,pantolon yerine giyilir.Gömleğin üstüne şapik denilen parça giyilip,bele şeleme denilen geniş ve kalın bir kuşak bağlanır.Daha sonra yelek giyilerek kıras (Fanila) nın kol ucuna bağlı levendi (Bilek Kuşağı) bilek üzerine sarılır,başa da ya kefi veya şapka giyilir.

Kadının genel giysisi ise fistan (Entari) olup,paçası ayak bileklerine kadar uzanır.Genel olarak kadife,çemçem denilen kumaş veya diğer değerli ithal kumaşlardan dikilir.Göğüs kısmı hafif açık olup,alta giyilen ön kapama kısmı fistolu ve ucu nohut büyüklüğünde bağlanmış rengarenk kumaş parçaları ile bezenmiş bir yelek giyilir.Yine alta giyilen ve kıras denilen uzun alt eteğin koluna iliştirilmiş levendiler,fistan üzerinden kol bileklerine sarılır.Bele ise ince kumaş bağlanır.Kadınlar başlarına kıtan denilen uzunca bir tülbent bağlarlar.Kıtan denilen tülbentte boncuk ve fistolarla süslenir.Bundan başka göğüs üzerine çeşitli altın çerçeveli süs taşları takarlar.Kulaklarına bergahar denilen,boğazdan birbirine bağlı küpeler, tetreme veya semek denilen gerdanlık ve diğer ziynet eşyalarını takarlar.Burunlarına ise hızma takarlar.Kadınların kullandığı hicol,serkezi,hırhal gibi diğer takılar da vardır.




Düğün Geleneği

Şırnak taki evlenmelerin çoğunluğu görücü usulü ile yapılır. Ancak bazıları da ya düğünlerde veya bir sokakta birbirlerini görüp beğenenlerde olmaktadır. Erkek, beğendiği kızı istemek üzere durumu annesine bildirir. Annede uygun bir zamanını seçip, durumu babaya açıklar. Kızın ailesi kendileri için uygun görürlerse, kızı isteme kararını birlikte alırlar. Genellikle kendileri için zararlı olmayan ihtiyar bir kadını veya erkeği aracı olarak gönderirler. Kadın ise durumu kızın annesine, erkek ise durumu babasına açıklar. Genelde aracı kadın olur. Bu kadın kızı ve ailesini, dilinin döndüğünce ikna etmeye başlar. Kızın annesi durumu beyine anlatır.Bu arada aracıya bir süre verilir.Kız babası da çoğunlukla erkek kardeşlerine danışır, birlikte karar alırlar. İkinci kez gelen aracıya, uygun görülmüşse “Allah nasip etti ise olur” diye söylenir. Eğer uygun görülmediyse, ya “Kızımız daha küçüktür” veya “ onu amcasının oğluna verdik” veya” annesi yalnızdır,evde çalışacak başka birimiz yok,ağabeyi de henüz evlenmedi”, gibi uygun bahane ile reddedilir.Eğer kızın ailesi erkek evini ve ailesini uygun görmüşlerse aracıya,falan gün gelip istesinler diye cevap verirler.Bundan sonra “yol açma” safhası başlamıştır.Yol açmada,erkek ailesi,kendilerine yakın buldukları kişileri,kızın evine gitmek için çağırırlar.Kız evine haber verilir ve akşam hep birlikte giderler.

Önce erkeğin annesi durumuna uygun olarak aldığı ya bir çift veya bir tek bileziği veya başka bir takıyı, gelini olacakları kızın eline takar, daha sonra erkeğin diğer yakınları beraberlerinde getirdikleri takı ve paraları kıza takarlar.

Bundan sonra getirilen şekerler Fatiha ve salavatlar eşliğinde dağıtılır. Böylece artık kız resmen bağlanmış ve nişanlanmış olur. Bundan sonra başlık kesme safhası başlamıştır. Erkeğin babası en yakın süre içerisinde hazırlığını tamamlayarak, kızın babasına haber göndererek, başlık kesme ziyaretine izin alır. Kızın babası bir gece belirler ve bildirir. Başlık kesme gecesi için çoğunlukla 2 çuval şeker,10-15 kg çikolata, 10-15 kg lokum alıp hazırlanır. Erkeğin babası, dost ve tanıdıklardan 10-15 kişiye çağırtır. Birini, başlık kesme pazarlığı için tayin eder ve başlık için hazırladığı paraları ona teslim eder. Kızın babası da kendisine yakın bulduğu 5-10 kişiyi çağırır. Kız babası da bir pazarlıkçı tayin eder ve asgari sınırı ona söyler. Bu şekilde erkek tarafı kızın babasının evine gelir.Bir iki latifeden sonra pazarlık başlar.Nihayet ortak bir sınır belinlenir ve Fatiha ile pazarlık biter ve şekerler dağıtılır. Erkek tarafının pazarlıkçısı kendisine teslim edilen parayı karşı tarafa verir. Bu pazarlığın haricinde, erkek tarafı durum ve itibarına uygun bulduğu bir miktar parayı anne sütü karşılığında kızın annesine verilmek üzere karşı tarafa verir.

Bundan sonra çeyiz hazırlama safhası başlar. Genellikle çeyizin tamamını kız tarafı hazırlar. Çeyiz tamamlanınca, erkek tarafı kızın babasından düğün için gün ister. Kız tarafı gün verir. Belirlenen günden bir hafta önce nişan takma merasimi olur. Yine iki torba şeker, çikolata, lokum ve aile yine durumuna uygun bir takıyı götürüp, kıza takarlar. Ertesi hafta belirlenen düğün gününden iki gün önce erkek tarafı bütün dost ve tanıdıklara bir elçi göndererek, düğünün olacağını haber verir ve ertesi gün düğün başlar. Genellikle Cumartesi günü başlar, Pazar gecesi kına götürülüp, gelinin ellerine sürülür. Ve yine bir altın takılır.

Pazar günü ikindi namazına kadar düğün yapılır, halaylar çekilir. Halaylarda ve oynanan oyunlarda kadın ve erkekler bir arada oynarlar.İkindi namazından sonra ,düğün alayı kızın evinin önüne gider.Gelin süslenmiş bir vaziyette bir odaya kapatılır.Erkek tarafından tespit edilen bir yetkili, Pışder (kapı arkası) pazarlığı yapar.Varlığına uygun düşen bir parayı tekrar kız tarafına verir ve piresar (Tecrübeli mihmandar) gelinin kollarından tutup,ya arabaya veya ata bindirirler.Gelin alayı büyük bir konvoyla büyük cadde ve yollardan geçirilir.Bu arada zılgıtlar çekilir.Erkek tarafı da bu ara hazırlık yapmıştır.Damat damın üzerine çıkar,damadın her yanında sağdıçlar bulunur.Gelin damat hizasına geldiğinde damadın ayakları önünde bulunan para karıştırılmış toprağı gelinin kafasına döker.İlk ders manasına gelir.Ondan sonra,daha önce damat yakını olan bir aile,damadı misafir eder.O gece sabaha kadar o evde çeşitli eğlenceler düzenlenir.Damadın dost ve akrabaları damadın selamlığına gelirler.Yani ilk gece damat kendi evinde yatmaz.Ertesi günün sabahı damat kendi evine getirilir.Öğleye kadar düğün devam eder ve biter.Bundan sonra gelinle damadın dini nikahı kıyılır.Bundan sonraki günlerde,yardım maksadı ile selamlık olur.Damat tarafından dost ve yakınları durumlarına uygun düşen bir parayı gelinin selamlığına getirirler. Böylece damat tarafının üstlendiği yük bir nebze hafifler. 


Yemekler

ŞIRNAK İLİ VE ÇEVRESİ YEMEK ÇEŞİTLERİ

 

1-KUTLIK : Ufak bulgur ve ufak yarma (Çigköftelik) birbirine karıştırılır,hamur haline getirilir.Kızartılmış soğanlı kıyma içine doldurulur.Kaynar suya atılıp pişirilir.Sudan çıkarılıp yumurtaya bulandırılır.Yağda kızartılıp servis yapılır.

 

2-SERBIDEV: Yarma iyice pişirilir,büyük bir tabağa konulur.İçi açıldıktan sonra .bu çukura kurut(Keşk-çortan) suyu ve yağ dökülür.Yarma üzerine kavurma parçaları dizilir ve servis yapılır.

 

3-PERDEPİLAV: Dibi yuvarlak tencereye yumurta ve yağla yoğrulmuş yufka haline getirilmiş hamur yerleştiririz.Az pişirilen pilava tavuk eti,baharat ve badem karıştırılır ve bu hazırlanan yufka haline getirilmiş hamurun içine konulur.Ağzı tekrar yağlı ve yumurtalı ince hamurla kapatılır.Üstü ve altı ateşte veya fırında pişirilir.Sonra servis yapılır.

 

4-KİPE : Koyunun bağırsakları iyice yıkanır,bezleri koparılır.Ters çevrilir yıkanır ve temizlenir.Pirinç ve kıyma pişirilmeden içine doldurulur.Sıcak suya atılıp kaynatılır.Piştikten sonra servis yapılır.

 

5-HEKEHEŞANDİ: Pilav yağsız olarak yapılır.İçine kıyma katılır ve yoğurulur.Yumurta dibi şekil verilerek yağda yumurtaya bulanmış şekilde kızartılır.Servis yapılır,

 

6-ŞIMŞIPE : Günümüzde dolma diye anılan yemeğin yöremizdeki adıdır.Soğan,patlıcan,

domates,kabaklar açılır ve oyulur.Pancar veya asma yaprakları hazırlanır.Pirinç ile kıyma yıkanıp karıştırılır, baharatlanır.Adı geçen sebzelere doldurulur.Tencereye dizilip,pişirilir.Servis yapılır.

 

7-MEYRE(Mehir): Ayran ve dövme ateşe bırakılır.Yumurta çırpılır içine bırakılır.

Devamlı bir şekilde karıştırılır.Kaynayıncaya kadar devam edilir.Parçalanmış kabaklar ve

Pancar yaprakları içine katılır.Bir parça pişince ateşten indirilir.Soğuk servis yapılır.

 

8-BIRINZER : Şeker ile su karıştırılıp şerbet yapılır.Ateşe konulup kaynatılır.İçine pirinç atılıp pişirilir.Biraz tarçın ve sarı boya katılır.Ateşten indirilip soğuk olarak servis yapılır.

 

9-MAHMILATIK: İnce bulgur küpe bırakılır.Şalgam kaynadıktan sonra,soğutulur ve süzülerek küpe bırakılır.Biraz su ve biraz hamur üzerine katılır.(Mayalı hamur olmalıdır)Ağzını kapatıp örttükten sonra çamurla kapatılır.Kırk gün bekletildikten sonra açılır ve turşu gibi kullanılır.

 

10-FIREYDİN: Saç ekmeği ince açılır.Dövülmüş ceviz ile toz şeker karıştırılıp ekmek olacak hamurun üzerine serilir.Güzelce kıvrıldıktan sonra,simit gibi yuvarlak yapılıp,dolanır.Fıreydin kızgın yağda kızartılır ve şıra dökülür.Soğuyunca servis yapılır.

 

11-SURYAZ : Suryaz otu kıyılır ve yıkanır.Suda kaynatılır.Sonra süzülüp sıkılır.Kızgın yağda ufaltılmış soğan kızdırılır.Üzerine suryaz otu eklenerek karıştırılır.İçine kavurma atılır.Karıştırılıp servis yapılır.

 
Daha sitene birden fazla ziyaretçi göndermiş olan hiç link yok!

Senin linkin burada olsun mu?
O zaman buraya kaydını yaptır:
=> Kayda git
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol